Senden başka ilâh yoktur
Senden başka ilâh yoktur. Senin ortağın da bulunmaz.
Senden başka ilâh yoktur. Senin ortağın da bulunmaz.
Hamd, bizi öldürdükten sonra dirilten Allah’a mahsustur. Dönüş, Onadır.
Allahım, Senin inayetinle sabahladık, Senin inayetinle akşamladık, Senin inayetinle yaşar Senin izninle ölürüz ve dönüş Sanadır.
“Akşama girer ve sabaha ererken Allah’ı tesbih edin. * Göklerde ve yerde, geceye girildiğinde de, öğleye ulaştığınızda da hamd, Ona mahsustur. * Ölüden diriyi çıkarıyor; diriden de ölüyü çıkarıyor ve ölümünden sonra da yeri diriltiyor. Siz de (topraktan) işte böyle çıkarılacaksınız.”
“De ki: Sığınırım insanların Rabbi’ne, * İnsanların Meliki’ne, * Insanların İlâhı’na, * O sinsi mi sinsi vesvese verip duranın şerrinden ki, * İnsanların göğüslerine fısıldar durur, * Cinlerden ve insanlardan olur.”
“De ki: Karanlığı yarıp sabahı getiren Rabb’e sığınırım, * Mahlûkatının şerrinden; * Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden; * Düğümlere üfleyenlerin şerrinden; * Ve hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden.”
“De ki: O Allah birdir. * Allah, Samed’dir (her şey Ona muhtaç, fakat O, hiçbir şeye muhtaç değildir). * Doğurmamıştır ve doğurulmamıştır. * Hiçbir şey Onun dengi olmamıştır.”
Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla..”O, öyle Allah’tır ki, Ondan başka ilâh yoktur. Görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, Rahman, Rahîm’dir. * O, öyle Allah’tır ki, Ondan başka ilâh yoktur. Melik (her şeyin hükümdarı), Kuddûs (her şeyi tertemiz yapan ve her türlü kiri gideren ve Kendisi her türlü lekeden münezzeh), Selâm (esenlik veren), Mü’min (emniyete erdiren), Mühey-min (her şeyi gözetip koruyan), Azîz (üstün, gâlib), Cebbar (kullarını iradesi istikametine yönelten), Mütekebbir (yegâne büyüklük ve azamet sahibi)’dir. Allah, kendisine şirk koşup durduklarından ve şirk koşmalarından münezzehtir. * O, (her şeyi) Yaratan, mahlûkuna belli mertebelerden ve süzgeçlerden geçirerek varlık, ahenk ve en güzel şekli verendir. Onundur en güzel isimler. Göklerde ve yerde ne varsa, Onu tesbih eder. O Azîz’dir, Hakîm’dir.”
(Allah’ın rahmetinden) kovulmuş şeytanın şerrinden, her şeyi işiten ve bilen Allah’a sığınırım.
Mahlûkâtının şerrinden Allah’ın tastamam kelimelerine sığınırım.