Sabahleyin Uykudan Kalkınca Okunacak Dua
Sabahleyin Uykudan Kalkınca Okunacak Dua:
Bizi öldürdükten sonra dirilten (uyuduktan sonra uyandıran) Allah’a hamdolsun. (kıyamette) O’nun huzurunda toplanılacaktır.” (Buhari: 11/96)
Sabahleyin Uykudan Kalkınca Okunacak Dua:
Bizi öldürdükten sonra dirilten (uyuduktan sonra uyandıran) Allah’a hamdolsun. (kıyamette) O’nun huzurunda toplanılacaktır.” (Buhari: 11/96)
Bizi yedirip doyuran, bizim susuzluğumuzu gideren ve bizi Müslümanlardan eyleyen Allah’a hamd olsun.
Yemek Dua’sı
Kur’ân’a ve imana hizmet için, insanların kalblerini Risale-i Nur’a musahhar yap. Ve bana ve ihvanıma iman-ı kâmil ve hüsn-ü hâtime ver. Hazret-i Mûsa Aleyhisselâma denizi ve Hazret-i İbrahim Aleyhisselâma ateşi ve Hazret-i Dâvud Aleyhisselâma dağı, demiri ve Hazret-i Süleyman Aleyhisselâma cinni ve insi ve Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâma şems ve kameri teshir ettiğin gibi, Risale-i Nur’a kalbleri ve akılları musahhar kıl.
Ve beni ve Risale-i Nur Talebelerini nefis ve şeytanın şerrinden ve kabir azabından ve cehennem ateşinden muhafaza eyle ve Cennetü’l-Firdevste mes’ut kıl. Âmin, Âmin, Âmin.
Asa-yı Musa / İkinci Kısım / 200
Yâ Rabbî ve yâ Rabbe’s-Semâvâti ve’l-Aradîn, yâ Halıkî ve yâ Halık-ı Külli Şey,
Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilâtıyla ve bütün mahlukatı bütün keyfiyatıyla teshir eden kudretinin ve iradetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı için, nefsimi bana musahhar eyle ve matlubumu bana musahhar kıl. Âmin!
Asa-yı Musa / İkinci Kısım / 199
Göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler. ‘Bunları boş yere yaratmadın, ey Rabbimiz,’ derler. ‘Seni bütün noksanlardan tenzih ederiz. Sen de bizi Cehennem ateşinin azâbından koru. [Âl-i İmran Sûresi: 3:191.]
Cehennem azâbını bizden uzaklaştır. Onun azâbı dâimî bir helâktır. Gerçekten de orası ne kötü bir durak, ne kötü bir konaktır! [Furkan Sûresi: 25:64-65.] Âmin!
Asa-yı Musa / Birinci Kısım / 45
İsm-i Azamın hakkında, Kuranı Mucizül Beyanın hürmetine ve Resuli Ekrem Aleyhissalatü Vesselamın şerefine, bu İşaratül İcazı bastıranları ve mübarek yardımcılarını ve Risalei Nur Talebelerini Cennetül Firdevste saadeti ebediyeye mazhar eyle. Amin. Ve hizmeti imaniye ve Kuraniyede daima muvaffak eyle. Aimin. Ve defteri hasenatlarına bu İşaratül İcazın icazın her bir harfine mukabil bin hasene yazdır. Amin. Ve Nurların neşrinde sebat ve devam ve ihlas ihsan eyle. Amin. Amin. Amin.
Ya Erhamerrahimin. Umum Risalei Nur Şakirtlerini iki cihanda mesud eyle, Aimin. İnsi ve cinni şeytanların şerlerinden muhafaza eyle. Amin. Ve bu aciz ve biçare Said’in kusuratını affeyle. Amin. Amin. Amin.
İşaratül-İcaz / Dua / 277
Ey kurtuluş isteyenlerin tahassungahı olan Allahım,
Beni şeytani şehvetlerden kurtar; beşeriyetin kazuratından temizle; Nebin olan Muhammed’i (s.a.v.) sıddıkiyet muhabbetiyle bana sevdirmek suretiyle beni gaflet paslarından ve cehalet vehimlerinden ter temiz kıl-öyle ki, enaniyet fena bulsun ve Allah’ın minnet bahrinde Allah’ın nimetlerine gark olmuş, Allah’tan alıkoyan her meşgaleye karşı Allah’ın kılıcıyla mansur, Allah’ın inayetiyle mahzuz ve Allah’ın himayesiyle mahfuz olarak herşey Allah için, Allah ile, Allah’a ve Allah’tan olsun.
Ey Nurların Nuru, ey bütün sırların Âlimi, ey gecenin ve gündüzün Müdebbiri, ey Melik, ey Aziz, ey Kahhar, ey Rahim, ey Vedüd, ey Gaffar, ey gayb alemlerini her haliyle bilen, kalbleri ve gözleri dilediği gibi halden hale çeviren, ey ayıpları örten ve ey günahları bağışlayan, Günahlarımı bağışla; esbabın tazyikatına maruz ve bütün kapılar yüzüne kapanmış ve doğru yolda gidenlerin tarikine sülük etmek ona zorlaşmış ve bir kazanç elde edemeden ömrünü ve nefsini gaflet ve masiyet meydanlarında bad-ı hava harcamış olan kuluna merhamet et.
Ey dua edildiğinde cevap veren, ey hesapları sür’atle gören, ey Kerim, ey Vehhab, Hastalığı büyük ve şifası zor, çaresi zayıf ve belası kuvvetli olan ve Senden başka melce ve ümidi bulunmayan kuluna merhamet et.
İlahi, Derdimi, üzüntümü ve şikayetimi Sana arz ediyorum.
İlahi, Senin dergahında hüccetim, hacetimdir; azığım ise fakrım ve çaresizliğimdir.
İlahi, Senin cüd bahirlerinden bir katre bana yeter; Senin af nehirlerinden bir zerre bana kafi gelir, ey Vedüd, ey Vedüd, ey Vedüd, ey şan ve şerefi herşeyden yüce olan Arş-ı Mecid Sahibi, ey Mübdi’, ey Muid, ey herşeyi dilediği gibi yapan Fa’alün lima Yürid!
Arşının rükünlerini kaplayan nur-u veçhin hürmetine, bütün mahlükatını hükmüne ram ettiğin kudretin hürmetine ve herşeyi kuşatan rahmetin hürmetine Senden istiyorum. Senden başka ilah yoktur, ey Muğis, bize imdad et. Ve bütün ömrüm boyunca işlediğim bütün günahları ve lisanımın hatalarını rahmetinle bağışla, ey Erhamü’r-Rahimin. Âmin.
Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.
Mesnevi-i Nuriye / Şemme / 171
İlahi! Günahlar beni lal etti. İsyanımın çokluğu yüzünden mahcubum. Gafletin şiddeti ise sesimi kıstı. İşte, ben de, seyyidim ve senedim şeyh Abdülkadir Geylani’nin sesiyle Senin dergah-ı rahmetinin kapısını çalıyor ve onun, kapıcıya aşina nidasıyla Senin mağfiret kapında nida ediyorum:
• Ey rahmeti herşeyi kuşatan ve ey herşeyin melekütu elinde bulunan Zat, • Ey hiçbir şey kendisine zarar veya fayda veremeyen Zat, • Ey hiçbir şey Ona galebe edemeyen ve hiçbir şey Ondan kaçıp gizlenemeyen, • hiçbir şey Ona ağır gelmeyen ve hiçbir şeyin yardımına muhtaç olmayan, • hiçbir şey Onu bir başka işten alıkoyamayan, • hiçbir şey Ona benzemeyen, • ve hiçbir şey Onu hiçbir şeyden aciz bırakamayan Zat, Beni hiçbir şeyden hesaba çekmeyecek şekilde herşeyimi bağışla. • Ey herşeyi alnından tutup kudretine boyun eğdiren ve herşeyin anahtarları elinde bulunan Zat, • Ey herşeyden önce var olan Evvel, • herşeyden sonra baki kalan Âhir, • herşeyin fevkinde olan Zahir, • herşeyin dünuna nüfuz eden Batın, • kudret ve galebesi herşeyin fevkinde bulunan Kahir, Benim herşeyimi bağışla. şüphesiz Senin herşeye kudretin yeter. • Ey herşeyi her haliyle bilen Alim ve herşeyi kuşatan Muhit ve herşeyi hakkıyla gören Basir, • Ey herşey her an Onun nazar-ı şuhudunda olan şehid ve herşeyi görüp gözeten Rakib ve ilmi herşeyin bütün inceliklerine nüfuz eden
Latif ve herşeyden hakkıyla haberdar olan Habir, Beni hiçbir şeyden hesaba çekmeyecek şekilde, günah ve hata olarak her neyim varsa hepsini bağışla. Hiç şüphesiz, Senin herşeye kudretin yeter.
Allahım, Gafletten ve kötü arzularımdan Senin izzet-i celaline ve celal-i izzetine, Senin kudret-i saltanatına ve saltanat-ı kudretine sığınırım.
Mesnevi-i Nuriye / Şemme / 170
“El-aman, el-aman! Ya Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarımın hacâletinden kurtar!”
“El-aman, el-aman! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarımın ağır yüklerinden halâs eyle!”
“El-aman, el-aman! Ya Rahmân! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Yâ Deyyân! Beni çirkin günahlarımın arkadaşlıklarından kurtar! Yerimi genişlettir! Amin!
Mesnevi-i Nuriye / Zühre / 142
İlahi,
İki dünyanın hayatı elimden kaçsa ve bütün kainat düşman kesilip beni terk etse, benim yine gam çekmemem gerekir; çünkü Sen benim Rabbim ve Halıkım ve İlahımsın. Ve benim, nihayetsiz isyanımla ve sair şeref vesilelerine gayet derecede uzaklığımla beraber, Senin mahlukun ve masnuun olmam sebebiyle, bir taalluk ve intisap cihetim var. İşte, ben de, Senin mahlukunun lisanıyla Sana tazarru ve niyazda bulunuyorum, ey Halıkım, ey Rabbim, ey Razıkım ve ey Musavvirim!
Ey İlahım,
Esma-i Hüsnan hürmetine,
İsm-i Âzamın hürmetine,
Furkan-ı Hakimin hürmetine,
Habib-i Ekremin hürmetine,
Kelam-ı Kadimin hürmetine,
Arş-ı Âzamın hürmetine, milyonlar Kul hüvallahü ehad ile,
Bana merhamet etmeni istiyorum, ya Allah, ya Rahman, ya Hannan, ya Mennan, ya Deyyan.
Beni bağışla, ya Gaffar, ya Settar, ya Tevvab, ya Vehhab.
Beni affet ya Vedud, ya Rauf, ya Afüvv, ya Gafur.
Bana lütufta bulun, ya Latif, ya Habir, ya Semi’, ya Basir.
Günahlarımı sil, ya Halim, ya Alim, ya Kerim, ya Rahim.
Bizi yolun doğrusuna ilet, ya Rab, ya Samed, ya Hadi.
Fazlınla bana cevadane ihsanlarda bulun, ya Bedi’, ya Baki, ya Adl, ya Hu.
Kalbimi ve kabrimi İmân ve Kur’an nuruyla nurlandır, ya Nur, ya Hak, ya Hayy, ya Kayyum, ya Malike’l-Mülk, ya ze’l-Celali ve’l-İkram, ya Evvel, ya Âhir, ya Zahir, ya Batın, ya Kavi, ya Kadir, ya Mevla, ya Gafir, ya Erhame’r-Rahimin.
Kur’an’daki İsm-i Âzamın hürmetine ve kitab-ı alemdeki sırr-ı azamın Muhammed Aleyhissalatü Vesselam hürmetine, güzel isimlerinden, bu sayfayı sanki kabrimin tavanı yapıp, bu esmayı da ruhuma şems-i hakikatten şualar saçan pencere haline getirecek şekilde, kalbime ve kalıbıma ve kabrimde ruhuma İsm-i Âzamın nurlarını saçan pencere açmanı istiyorum. İlahi, dilerim ki, ebedi bir lisanım olsun da, kıyamete kadar bu isimlerle nida etsin. İşte, ardımda baki kalan bu nakışları, benim fani ve zail lisanımın yerine bir naip olarak kabul eyle.
Allah’ım,
Efendimiz Muhammed’e öyle bir salat ve selam et ki, o salat ile bizi bütün korku ve afetlerden kurtar, bütün hacetlerimizi gider, bizi bütün günahlardan temizle, bütün günah ve hatalarımızı bağışla.
Ya Allah, ya Mücibe’d-Daavat! Hayatım boyunca ve öldükten sonra, her an bu dileklerimi kat kat fazlasıyla ver! Bir milyon salat ve selam, bir o kadarla çarpımından çıkan netice ve bunun da kat katı, Efendimiz Muhammed’e, Onun Âl, Ashab, Ensar ve tabilerine olsun! Bu salavatların herbirini, benim ömür günlerimdeki günahkar nefeslerim sayısınca çoğalt! Bu salavatların herbirisi hürmetine beni affeyle, bana merhamet et. Bunu rahmetinle ihsan eyle, ey Erhame’r-rahimin! Âmin!
Mesnevi-i Nuriye / Tazarrû ve Niyaz / 112