Aylık Dua Arşivleri

Mü’minler sağlam bir binanın taşları gibidir

Allah’ım! “Mü’minler sağlam bir binanın taşları gibidir; birbirlerine kuvvet verirler.” Ve “Kanaat tükenmez bir hazinedir” [Süyûti, el-Fethü’l-Kebîr, 2:309] buyuran Efendimiz Muhammed’e ve bütün âl ve ashabına salât ve selâm et. Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. Âmin!

Mektubat / Yirmi Ikinci Mektub / 265

Dilimdeki tutukluğu çöz-tâ ki sözümü

“Ey Rabbimiz, unutur veya hataya düşer de bir kusur işlersek bizi onunla hesaba çekme.” [Bakara Sûresi: 2:286.]

“Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra kalblerimizi sapıklığa meylettirme. Yüce katından bize bir rahmet bağışla. Muhakkak ki veren Sensin, dua edip istediklerimizi bize bağışlayan Sensin.” [Âl-i İmrân Sû-resi, 3:8.]

“Ey Rabbim, gönlüme genişlik ver. İşimi kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz-tâ ki sözümü iyice anlasınlar.” [Tâhâ Sûresi: 20:25-28.]

“Dualarımızı kabul et, ey Rabbimiz. Herşeyi hakkıyla işiten de, herşeyi hakkıyla bilen de ancak Sensin.” [Bakara Sûresi: 2:127.] “Tevbemizi kabul et. Muhakkak ki tevbeleri çok ka-bul eden ve rahmeti herşeyi kuşatan ancak Sensin.” [Bakara Sûresi: 2:128.]

“Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Sensin.” [Bakara Sûresi: 2:32.] Amin!

Mektubat / Yirminci Mektub / 245

Ey Ondan başka hiçbir ilâh bulunmayan

Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e ve bütün âl ve ashabına, kâinatın zerrâtı adedince salât ve selâm et. Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.

Ey Ehad ve Vâhid ve Samed olan, Ey Ondan başka hiçbir ilâh bulunmayan, Ey bir olan ve hiçbir şeriki bulunmayan, Ey bütün mülk Onun olan ve bütün hamd ona mahsus olan, Ey hayatı veren ve ölümü veren, Ey bütün hayır elinde bulunan, Ey herşeye hakkıyla kadir olan, Ey bütün mahlûkatın dönüşü Ona olan Allahım!

Bu kelimelerin hakkı için, bu risalenin naşirini, arkadaşlarını ve sahibi Said’i kâmil muvahhidlerden ve muhakkik sıddıklardan ve müttakî mü’minlerden eyle. Âmin.

Allah’ım! Ehadiyetinin sırrı hürmetine, bu kitabın naşirini tevhidin esrarına bir naşir, kalbini imanın envârına mazhar eyle ve lisanını Kur’ân’ın hakaikiyle intak et. Âmin, Âmin, Âmin.

Mektubat / Yirminci Mektub / 249

Allah’tan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur

Onun adıyla. O her kusurdan münezzehtir. Hiçbir şey yoktur ki Onu hamd ile tesbih etmesin.

“Allah’tan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. O birdir; Onun hiçbir şeriki yoktur. Mülk Ona ait, hamd Ona mahsustur. Hayatı veren de Odur, ölümü veren de Odur. O, kendisine asla ölüm ârız olmayan Hayy-ı Ezelîdir. Bütün hayır Onun elindedir. O herşeye hakkıyla kadirdir.

Herşeyin ve herkesin dönüşü de Onadır.”

Mektubat / Yirminci Mektup / 217

Onlardan biri veya her ikisi senin

“Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişecek olursa, onlara sakın ‘Öf’ bile deme, onları azarlama; onlara güzel söz söyle. Onlara merhamet ve tevazu kanadını ger ve de ki: ‘Ey Rabbim, nasıl onlar beni küçükken besleyip büyüttülerse, Sen de onlara öylece merhamet buyur.’ Sizin içinizde olanı Rabbiniz hakkıyla bilir. Eğer siz salih kimseler olursanız, muhakkak ki O, kendisine yönelenler için çok bağışlayıcıdır.” [İsrâ Sûresi: 17:23-25.]

Mektubat / Yirmi Birinci Mektup / 250

Kendisine hakla bâtılı ayırt eden

Allah’ım! Kur’ân’ı, bizim için, onu yazan ve benzerleri için, her türlü hastalıktan şifâ, bize ve onlara hem dünyada, hem de âhirette dost, dünyada yoldaş, kabirde arkadaş, Kıyâmette şefaatçi, Sırat üzerinde nur, Cehenneme karşı perde ve örtü, Cennette arkadaş ve bütün hayırlara bizi sevk eden rehber ve önder kıl. Bunu fazlın, cömertliğin, keremin ve rahmetinle yap ey merhametlilerin en merhametlisi ve ey bütün cömertlerden daha cömert olan! Duâmızı kabul buyur. Allahım! Kendisine hakla bâtılı ayırt eden Kur’ân-ı Hakîmin indiği zâta, onun bütün âl ve Ashâbına salât ve selâm eyle. Âmin, Âmin.

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 202

İşaretiyle ayın ikiye bölündüğü

Rahmân-ı Rahîm olan Allah’ın, Furkan-ı Hakîmi Arş-ı Azîmden üzerine indirdiği zât olan Efendimiz Muhammed’e [a.s.m.] ümmetinin iyilikleri adedince milyon salât ve milyon selâm olsun.

Risâletini İncil, Tevrat ve Zebûr’un müjdelediği; nübüvvetini doğduğundan hemen önce ve doğumu ânında meydana gelen hârikulâde hallerin, cinnî hâtiflerin, insanlardan evliyâ ve kâhinlerin haber verdiği; işaretiyle ayın ikiye bölündüğü Efendimiz Muhammed’e [a.s.m.] ümmetinin alıp verdiği nefesler sayısınca milyon salât ve milyon selâm olsun.

Çağırmasıyla, ağaçların, yanına geldiği, duâsıyla yağmurun süratle yağdığı, bulutun sıcaktan korumak için başında gölge yaptığı, bir kilelik yiyeceğinden yüzlerce insanın doyduğu, parmakları arasından suyun üç defa Kevser gibi aktığı; Allah’ın kertenkeleyi, ceylanı, kuru hurma direğini, koyun paçasını, deveyi, dağı, taşı ve çakıl taşlarını onun için konuşturduğu; Mi’racın ve, “Göz ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı” [Necm Sûresi: 17.] âyetinin sahibi Efendimiz ve şefaatçimiz Muhammed’e, (a.s.m.) ilk indiği andan itibâren Kıyâmete kadar Kur’ân’ın, her okuyanın okuduğunda hava dalgalarının aynalarında Allah’ın izni ile temessül eden her kelimesindeki her harfi sayısınca salât ve selâm olsun. Bu salâvâtların herbirisi hürmetine bizi bağışla, bize merhamet et, ey İlâhımız! Âmin

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 199

Senin bize öğrettiğinden başka

Allahım! Ona ve âline, ümmetinin hasenâtı adedin-ce salât ve selâm et. Amin!

“Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Muhakkak ki ilmi ve hikmeti herşeyi kuşatan Sensin.” [Bakara Sûresi: 2:32.]

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 192

Bize Kur’ân’ın burhanlarını aydınlat

Allah’ım! Kur’ân’ı bize dünyada bir dost, kabirde ünsiyetli bir yoldaş, kıyamette bir şefaatçi, sırat üzerinde bir nur, Cehennem ateşine karşı bir siper ve örtü, Cennette bir refik, bütün hayırlara bir delil ve imam kıl.

Allah’ım! Kalblerimizi ve kabirlerimizi iman ve Kur’ân nuruyla nurlandır. Üzerine Kur’ân indirilen zâtın-Rahmân-ı Hannân’ın salât ve selâmı onun ve âlinin üzerine olsun-hakkı ve hürmeti için, bize Kur’ân’ın burhanlarını aydınlat. Âmin.

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 189

Onu dinde fakîh kıl ve ona tefsir ilmini

“Yâ Rab, bu Senin habibinin amcasıdır. Onun yüzü hürmetine yağmur ver.”

“Allahım, İslâmiyeti Ömer ibni’l-Hattâb veya Amr ibni’l-Hişâm (Ebû Cehil) ile aziz eyle.”

“Allahım! Onu dinde fakîh kıl ve ona tefsir ilmini öğret.”

“Allahım! Onun malını ve evlâdını çoğalt. Ve ona ihsan ettiğin nimetlere bereket ver.” Amin!

Mektubat / On Dokuzuncu Mektup / 144